Kendinle Anlaşma
“Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak…”
Hamlet, W. Shakespeare
Hayatımızın akışına yerleşmiş, küçüklü büyüklü sözler vardır. Bunlardan en sevimsizleri ise kendimize verdiğimiz ve çoğu zaman yerine getirmediğimiz sözlerdir. Sevimsiz olmasından ve kendimize karşı güvensizlik oluşturan bir durumdan bahsediyoruz fakat bunu kendimize ne kadar dert etmeliyiz tartışılır çünkü bu insanlık mayasından gelen bir gerçektir.
Odysseus’un kahramanı olduğu ve bu konuyla müthiş bağdaşan bir hikâye var…
Kahraman ve saygın bir savaşçı olan Odysseus, Ithaca adasındaki görevini tamamlayıp eve dönerken, onu sirenler konusunda uyaran tanrıça Circe’nin tavsiyelerine kulak verir:
‘İlk olarak, onlara yaklaşan herkesi büyüleyen sirenlere geleceksiniz. Uzun altın saçlarını tararlar ve geçen denizcilere şarkı söylerler. Ama şarkılarını duyan herkes tatlılığı ile büyülenir ve o adaya mıknatısa doğru çekilen bir demir gibi çekilir. Bu büyüye kapılan denizcilerin gemileri mızrak gibi keskin kayalara çarpar. Bu denizciler, iskeletlerle dolu bir çayırda sirenlerin birçok kurbanına katılırlar.’
Bu uyarı Odysseus’un tedirgin olmasına yol açar. Tanrıça Circe‘nin uyarısını dinler ve tanrıçadan hediye olan büyük bir balmumu bloğunu alıp onu küçük parçalara ayırır, her denizciye bir tane verir. Adamlarının kulaklarını balmumu ile tamamen kapatmasına özen gösterir. Bu şekilde, sirenlerin şarkısını duymayacaklardır.
Fakat Odysseus adamlarının aksine sirenlerin şarkısını duymak ister ve tanrıça Circe bunu nasıl yapacağını ona anlatır. Odysseus, denizcilerine onu geminin direğine sıkıca bağlamalarını emreder. Sıkı bir şekilde bağlandığında ve adamlarının kulakları balmumu ile dolu olduğunda, gemilerini siren adasının yanından kürek çekerek ilerletirler.
Sözleri ve müziği duyduğunda, şarkı Odysseus’un kalbini büyüler. Dalgalara dalmak ve adaya yüzmek için can atar. Onu geminin direğine bağlayan iplere karşı koymaya çalışır. O kadar sert gerilir ki, ipler sırtının ve kollarının etini derinden keser.Denizcilerine onu serbest bırakması için bağırır fakat bu tepki üzerine denizciler daha sert ve hızlı kürek çekmeye başlarlar. Şarkı tarafından büyülenmiş olan Odysseus’a, sirenler Truvalı Helen kadar güzel görünür fakat balmumu ile sağır olan ekibine, sirenler kısır, çarpık pençeleri olan aç canavarlar gibi görünmektedir.Gemi ileriye doğru hızlanır ve sirenlerin şarkısı bittiği zaman mürettebat kürek çekmeyi bırakır, kulaklarındaki balmumlarını çıkarır.Mürettebat, kaptanı Odysseus’u çözer ve yurtlarına sağ salim ulaşmış olurlar.
Bu hikâyede gemiye çıkmadan önceki Odysseus ile gemiden yurduna inen Odysseus arasında gerçekleşen şey nedir ?
Bir anlaşma…
Gelecekte sağ kalabilmek için şimdiki kendiyle anlaşmaya varan bir Odysseus.
Bu hikayeyle gayet güzel anlatılan bu anlaşma, bizim gelecekteki kendimizi düşünerek bugünümüzden önlem almak veya bugünkü kendimizi ikna etmek olarak özetlenebilir.
Birçoğumuz aylık kazancımızı daha harcamaya başlamadan otomatik olarak kazancımızın bir kısmını çeken BES(Bireysel Emeklilik Sistemi) gibi bir sisteme dahilizdir. Bu sistemler daha paramızı elimize almadan belli miktarlardaki kısmını yatırım hesabımıza yönlendirir. Gelecekteki kendimizin maddi anlamdaki rahatlığı için bugünkü rahatımızın ufak bir kısmından vazgeçeriz.
Keşke bunlara gerek olmasa diye düşünürüz fakat güdülerimiz o kadar kuvvetlidir ki(son zamanlarda hızlı tüketme alışkanlığımızla gittikçe büyümekte) tüketmek ve haz duygularımızı doyurmak için harcadığımız parayı, zamanı kontrol etmek oldukça güçtür.
Günlük yaşantımızda da böylesi örneklerin fazlasıyla olduğunu görebiliriz. On dakikalık bir yürüyüş yapmadan kendimize tatlı yemeyi yasaklamamız gibi…
Kısacası başarı düzeyimizi, kazancımızı ve hatta sağlığımızı yükseltmek için kendimizle anlaşmalara varmak kaçınılmaz bir gereklilik.
Kendimize verdiğimiz sözleri tutabilmek için başka insanları veya sistemleri anlaşmamıza dahil etmek gerekebilir. Bu zayıflık değil kendimizi tanıyarak hareket etmektir.
Farkındalığımızın ağır bastığı anlaşmalara varmak bize daha kaliteli bir hayat sunacak.