Beklemeyin! Bekleyin!

Hayat sadece oturup beklemek mi yoksa peşinden koşmak demek mi?
Hiç düşündünüz mü?
Oturup beklemek mesela her ihtimale razı gelmek mi yoksa içten içe iyinin gelmesini istemek mi? Peki hiçbir şey yapmasak bile gelir mi ya da yazılanı düşünürsek olan her şey her ihtimalde de en iyisi değil mi?
Bence şöyle mesela, bir şeyin sonucunun bizim istediğimiz gibi olmaması onun kötü olduğu anlamına gelmez, belki kaderci bir cümle gibi gelecek ama olmuyorsa vardır yazanın bi bildiği!
Bu ihtimalin sonucuna bazen şahit oluruz bazen olmayız ama elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra oturup mutlak iradeye kendini bırakmak, işte o zaman beklemek sizcede en doğrusu değil mi? Boş oturmamış, boş beklememişsin ama olmamış ta, dönüp baktığında yapabileceğin hiçbir şey kalmamışsa sonucu da alıp sahiplenmek gerek sanki. Kısa vadede mutlu etmeyen bir şeyin uzun vadede de mutsuz edeceğini bilemeyiz ki tıpkı tam tersi söz konusuyken olduğu gibi…
Yol devam eder, hep edecek ve biz o yoldan saparak, bazen düşüp kalkarak nihayetinde yönümüzü bularak bi şekilde yürüyüp gideceğiz! Yapmamız gereken yoldaki taşları cebimize doldurup ağırlık etmek değil, yolumuza çıkan taşları temizleyip öyle yürüyüp gitmek… E hayat oturup beklemek değil ki! Taşıyla çamuruyla, tozuyla toprağıyla sarılıp yol almak, anlamak, anlaşmak demek… Doğrulup kalkmayı bilmek, teslim olmadan üstüne gitmek…
Doğru yerde koşup, nefesiniz tükenmeden duruyorsanız hatta bazen dönüyorsanız, beklemek ne kadar güçlü olduğunuzu gösterir ama daha bir adım atmadan razı olmak olana bitene, neresinden bakarsan bak çaresizliktir! Bu yüzden şartlar sizi nereye götürürse götürsün, hayata kendinizi bırakın ama hayatın peşini bırakmayın!
Sevgiyle…