Montesque: “Siyasi Liberalizm ve Yetkilerin Dağılımı”

Montesque: “Siyasi Liberalizm ve Yetkilerin Dağılımı”

Siyasal ve sosyal bilimcilerin “yetki dağılımı” kavramı ile tanıdığı Monstesque aynı zamanda siyasi liberalizmin kurucusudur.

Montesque modern toplum bilimlerin en önemli isimlerinden birisidir. Özellikle tarih alanındaki derin bilgileri ile ön plana çıkmış olsa da, Newton’ın bilimsel yöntemlerine de merak salmıştır. Sahip olduğu geniş yelpazeli bilgi birikimini siyasi ve toplumsal konulardaki görüşlerine de aktarmıştır.

Montesque’nün Hayatı ..

18 Ocak 1689 tarihinde Fransa’nın Bordeaux şehri yakınlarında bulunan bir şatoda dünyaya geldi. Hukuk eğitimi aldı ve avukat oldu. Daha sonra Paris’e taşındı ve orada kendisini geliştirmenin arayışına girdi. Özellikle Akademisyenler ve edebiyatçılarla sık sık bir araya geliyordu.

1716 yılında amcasının ölümünden sonra Montesque Baronu oldu. Bu dönemde Adalet Kurulu başkanlığına yükseldi ve bir çok önemli çalışmaya imza attı. Bu çalışmalardan “İran Mektupları” isimli eseri kariyeri açısından oldukça önemlidir. Avrupa’nın hukuk yapısını yerinden incelemek için uzun seyahatler yaptı ve bu deneyimlerini “Kanunların Ruhu Üzerine” isimli çalışmasında yazdı.

Siyaset ve Toplum Bilime Bakışı ..

Montesque’nin çalışmalarında kullandığı yöntem büyük oranda Newton’dan esinlendiği deneysel yönteme dayanır. Pozitif kanunları savunmuştur ve bu kanunlara toplumun ortaya çıkmasıyla birlikte ihtiyaç duyulduğunu vurgulamıştır. Montsque’de siyasi rejimler, cumhuriyet, monarşi ve despotluk olarak üçe ayrılmıştır.

Yurttaş ve anayasa arasındaki ilişkiyi özgürlükler ve haklar temelinde değerlendirir. Elinde iktidarı bulunduran güçlerin bu gücü kötüye kullanabileceğini savunur. Bu nedenle iktidarı kısıtlayan bir iktidarın varlığı üzerine çalışmıştır. Ona göre İktidar karşısında yurttaş özgürlüğü ancak bu şekilde güvence altına alınabilir.

Yetki Dağılımı (Kuvvetler Ayrılığı) ..

Yasama ve yürütme güçlerini birbirinden ayırmak gerektiğini ilk defa ortaya koymuştur. Bu ayrımı ortaya koyarken de, toplumun kesimleri arasında gücün dengeli bir şekilde paylaştırılması gerekliliğinin altını çizmiştir. Bu gereklilik sonucunda Yasama, Yürütme ve Yargı arasında yetki dağılımı fikri doğmuştur. Ayrıca, Taşıdığı bu görüşlere yakın gördüğü İngiliz Anayasasına duyduğu hayranlığı her fırsatta dile getirmiştir.

Bu fikrin özünü, anayasal yetkilerin belli başlı kişi ve organlar arasında bölüştürülmesi oluşturur. Buna göre;

Yargı: medeni hukukla ilgili konular halk içinden seçilen tarafsız kişiler tarafından karara bağlanmalıdır.

Yasama: kanun çıkarma yetkisi ikili bir yapıya verilir. Bunlar halk meclisi ve aristokrat temsilcilerdir.

Yürütme: Uygulamada hızlı karar alınmalıdır ve hükümdarın elinde bulunmalıdır.

İnsan doğasının ve şiddete eğiliminin yönetilmesi açısından çeşitli zorluklara yol açtığını düşünüyordu. Hatta bu görüşlerine iklim farklılıklarının da yönetimde çeşitli zorluklara neden olduğunu da eklemiştir. Coğrafi etkenlerin kanun koyucuları etkilediği yönündeki görüşlerini Asya ve Avrupa yönetim sistemleri arasındaki farklılıklara dayandırmıştır.

Önemli Eserleri..

  • İran Mektupları
  • Kanunların Ruhu
  • Romalıların Büyüklüğü ve Çöküş Sebebleri
Bu Yazıyı Paylaş

Erdem Güç

Kurucu & Genel Yayın Yönetmeni // Kamu Yönetimi (PhD)