Zülfü Livaneli – Serenad: “Her Kitap Bir Hayattır”

 Zülfü Livaneli – Serenad: “Her Kitap Bir Hayattır”

Ne zaman bir kitabı çok sevsem , içimdeki çocuk gönlümün ziline basıp kaçıyor.Hiç bir kitabın hatrı  olur mu insan ömründe inan benim oluyor sevgili okur  ve hatır ömrümüzü sıkboğaz eden birçok şeyden daha mühim bu hayatta .

Kitap okumak hayattır aslında , başka hayatlarda kaybolmaktır bir nevi . Mutlaka okumalı insan satır satır tatmalı başka hayatları.Ahh !Bazı adamlar nasıl da ustalıkla anlatıyor iç geçirdiklerimizi .Tedirgin bir gülümseme yayılıyor şuan yüzüme  ve diyorum ki kitaplar da yazarlar da iyiki var . Hele bazı kitaplar insanın hayatını ciddi anlamda sorgulatıyor .

Benim için o kitapların başında Livaneli’nin  şaheseri olan Serenad geliyor .Tarihin , bilginin ve aşkın muhteşem kurgusuyla yoğrulmuş  bir başyapıt bence .Okurken sayfalarında kaybolmamak elde değil . Bir aşk , bu aşkın yanında satırlara işlenmiş muhteşem tarihi bilgiler ancak bu kadar muazzam , bir o kadar içten  anlatılabilirdi .Serenad ufkumu öyle genişletti ki beni öyle yerlere alıp alıp götürdü ki boğazımda düğüm gözlerimde bir hüzün ile bıraktım elimdem .Nazi Almanyasında dolaştım bir ara soykırımla yüzleştim , Yahudilere yapılan işkencelere şahit oldum .Kaç kere kitabı bırakıp ‘Bunlar doğru mu ?’ diye araştırma yaptım inan hatırlamıyorum.

Sonra günümüze geldim , destansı bir aşk hikayesine şahit oldum mesela unutulmayan bir sevgiyle yapılan harika ‘Serenad’notalarının içinde kayboldum .

Kaç yaşımda olursam olayım bana ‘Hayatının kitabı ne ? ‘ deseler , hiç düşünmeden  Serenad derim .Geçmiş ve günümüzü usta kalemiyle öyle güzel anlatmış ki Livaneli , hayran kalıyorsun okurken  .Her sayfasında derinden etkileyen ve sarsan insan hikayelerini , savaşın acımasızlığını , din , dil ,ırk , cinsiyet ayırmadan herkesi ne kadar çaresiz bıraktığını gözler önüne seriyor adeta ..

Kitapta beni en çok etkileyen Profesör Maximilian Wagner’in hikayesiydi.Hem üzüldüm yarım kalmış aşkına , hayallerine hem de özendim o  aşkın  sonsuzluğuna ..Ne çok şey öğrendim bir bilsen .Mesela ben Struma’yı ilk defa bu kitapta duydum .Ya da kendi yakın tarihimize dair Mavi Alay olayı .Sonra da sordum  kendi kendime ben 16 yıllık eğitim öğretim hayatımda sayısız kere tarih dersi aldım , neden bunları ilk defa duyuyordum , hangisi gerçekti ?İnsan hayatı bu kadar ucuz olabilir miydi ? Bir gemi dolusu insan sırf dünyaya gelirken kendilerine dahi sorulmayan ırkı yüzünden bir denizin ortasında ölüme mahkum edilebilir miydi ? Ya da Rusya’ya teslim edildiğinde cezasının ölüm olacağını bilen insanların anaları babaları çocuklarıyla el ele verip kendilerini nehirlere atmalarının var mıydı insanlık tarihinde herhangi bir açıklaması ? Ahh işte cevaplanamayan sorular ..

23 yaşındaydım ben Seranad’ı okuduğumda ve o yaşıma kadar bunlardan bi haber olmam  gururuma dokundu inan ki .. Hep söylerim aynı şeyi Livaneli her kitabında hiç acımadan yüzüme tokat gibi vurur ne kadar bilgisiz olduğumu . Bazen diyorum ki kendi kendime keşke bilmeseydim …Gerçekten kaçmak tam da bize yakışan bir iş çünkü .Ama bunu düşünürken  Dan Brown’ın şu sözü geliyor aklıma:  ‘Ne kadar acı verirse versin ben gerçeğe inanan bir adamım’. Ne kadar hakikatli bir laf değil mi sevgili okur ..

Seranad’da olayları öyle güzel öyle ilmek ilmek dokumuş ki sıkılmaya yorulmaya vakit bulamıyorsun .Karakterlerin her birinden apayrı romanlar çıkar .Okudukça şaşkınlığınız , hüznünüz , hayranlığınız artıyor .Ama bir yandan da şu dünyada insanın ne kadar tehlikeli olabileceğini görüyor huzursuz oluyorsun .Zaten şu asrın en büyük belası huzursuzluk değil mi ? Durup durup huzurumuzu kaçırıyorlar.İç huzur ah işte o olay hallolduktan sonra şu mavi gökyüzü altında yaşamak ne hoş olacaktır ..

İnan bana sevgili okur sana şuan Serenad hakkında sayfalarca yorum yazabilirim .Ama tadında bırakmalıyım diye düşünüyorum . Yeterince merak etmeni sağladım bence ve biliyorum en kısa zamanda gidip hemen alacaksın .Çünkü okumadıysan kitap dünyanda bir şeyler eksik kalmış demektir .

Yazımın sonuna yaklaşırken biran gözlerimi yumduğumda Maya’nın babaannesinin sözleri geliyor aklıma :

‘Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak .Kimi insanın yüreği karanlık , kimi insanınki aydınlıktır.Gece ile gündüz gibi!Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme,herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama ..Kendini koru kızım insanlara karşı kendini koru ‘

Kendini koru sevgili okur insanlara karşı kendini koru  ve şu sayfalara nefes olmuş güzel insanları , emekleri bir sabah çayına olmadı bir akşam kahvene eşlik et .

Evet insandan insanlardan yana talihsizliğimiz var hep olacak . Ama yeneceğiz , Sahiden yeneceğiz ..Düşün mesela şu gün doğumu ne umutlu şey .Karanlığın dahi biteceğini her gün defalarca anlatır bizlere .O vakit var olsun güzel sabahlar ve kitaplar !

Hoşça Kal ..

Bu Yazıyı Paylaş

Pelin Yılmaz

Aytink.com Yazarı // Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmeni instagram: Pelinin Kütüphanesi